blog-reklamvermek-logo
  • ANASAYFA
  • KATEGORİLER
    • Adwords Blog News
    • Analytics ve Raporlama
    • Araçlar
    • Duyurular
    • Facebook
    • Google Ads
    • Görüntülü Reklam Ağı
    • Instagram
    • Kalite Puanı
    • Maliyetler ve Ödeme
    • Mobil Reklamcılık
    • Performans Önerileri
    • Reklam Konumu
    • Reklam Metni
    • Resimli Reklamlar
    • Sektör Analizleri
    • SEO ve Web Tasarımı
    • Sosyal Medya Reklamları
    • Video Reklamcılık
    • Yardım
    • Yeni Başlayanlar
    • Yeniden Pazarlama
    • YouTube
    • Yapay Zeka
    • Pazarlama
    • Tiktok
    • Kariyer
  • YAZARLAR

Anasayfa | Sosyal Medya Reklamları

Sosyal Medyada Trend Peşinde Koşmak mı, Kendi Yolunu Çizmek mi?


Melisa Kılınç

Melisa Kılınç

09-12-2025

  • 3
Sosyal Medyada Trend Peşinde Koşmak mı, Kendi Yolunu Çizmek mi?

Sosyal medya hepimizi aynı sahneye çıkarıyor. Kimimiz dans ediyor, kimimiz anlatıyor, kimimiz sadece izliyor. Ama hepimiz aynı ışıkların altında, “trend” denilen o büyülü sözcüğün peşinden gidiyoruz. Bir nevi devasa bir tiyatro bu… Herkes bir rol kapma derdinde, herkes alkışı istiyor. Kimi o alkışı yakalamak için her gün yeni bir ses deniyor, kimi ise aynı sahnede kendi hikâyesini anlatmayı sürdürüyor.

Farkına bile varmadan bir yarışın içine düşüyoruz: Kim daha çok görünür olacak? Kim daha fazla etkileşim alacak?

Her gün binlerce video aynı müzikle başlıyor, aynı akışla bitiyor. “Bu sesi kullanmazsam izlenmem düşer mi?” diye düşünen markalar, bir trendin içinde kaybolabiliyor. Fakat işin ironik kısmı şu: herkes aynı şeyi yaparken aslında hiç kimse gerçekten fark yaratamıyor.

Görünür olmak kolaylaştıkça, hatırlanmak zorlaşıyor.


Markalar İçin Asıl İkilem: Trend Takibi mi, Marka Kimliği mi?

Sosyal medyada trendlere yetişmek artık otomatik bir refleks hâline geldi. Ancak algoritmaların bu kadar güçlü olduğu bir dünyada bile, insanın fark yaratma gücü hâlâ en büyük avantaj.

Bir marka, yalnızca “Bugün ne moda?” diye sorarsa günü kurtarır.
Ama “Ben kimim?” diye sorarsa geleceğini inşa eder.

Gerçek soru tam olarak şudur:

Sosyal medyada trendleri takip etmek mi daha kazançlı, yoksa kendi çizgini yaratmak mı?


Trendler: Sosyal Medyanın Dalgaları

Trendler sosyal medyanın kalp atışları gibidir. Bir anda yükselir, bir anda kaybolur. Dün herkes aynı sesi kullanıyordur; bugün başka bir akım gelmiştir. Bu döngü o kadar hızlı ki, bazen nefes almaya fırsat bile kalmaz.

Markalar için bu durum çoğu zaman bir “yakala-kaçırma” oyununa dönüşür.

  • Bir müzik tutar, herkes onu kullanır.

  • Bir challenge patlar, herkes aynı hareketi yapar.

  • Görünürde herkes güncel ve aktif görünür.

Ancak perde arkasında büyük bir tehlike vardır: Özgünlük erozyonu.

Bir süre sonra herkes birbirine benzer. Aynı tonlar, aynı şakalar, aynı içerik akışı… Kullanıcılar ise bunun farkına hemen varır. Bir noktadan sonra tüm içerikler “birbirinin devamıymış” gibi görünmeye başlar.

Sıradanlaşmak, görünmez olmak demektir.


Algoritma mı, İnsan mı?

Sosyal medya yöneticilerinin ortak bir korkusu vardır: algoritma.

  • “Bu ses şu an tutuyor, hemen yapalım!”

  • “Bu format öne çıkıyor, hemen uyarlayalım!”

Evet, algoritma önemlidir. Ancak algoritma sadece yön gösterir.
Rotayı belirleyen markanın karakteridir.

Gerçek etkileşim, algoritmanın istediğini değil, insanın hissettiğini verdiğinizde oluşur.

Bir kullanıcı, markanızın içeriğine denk geldiğinde “Bu tam onlara göre!” diyorsa, o içerik sadece görünmemiş, bağ kurmuştur.
Ve sosyal medyada bağ kurabilen markalar algoritmadan daha güçlüdür.


Trendleri Takip Etmek Neden Bazen Gereklidir?

Trendleri tamamen reddetmek de doğru değildir. Çünkü sosyal medya; toplumsal duyguların, anlık heyecanların, ortak tepkilerin yansıdığı bir alandır. Trendler insanların o dönem neye güldüğünü, neye üzüldüğünü, hangi içeriklerle bağ kurduğunu gösterir.

Pandemi dönemini hatırlayalım: herkes evdeydi.
Ekmek videoları, pijamalı toplantılar, ev halleri…
Markalar bu dönemde samimiyeti öne çıkaran içeriklerle büyük etkileşim aldı; çünkü o dönemin duygusuna temas ettiler.

Bu nedenle, mesele trendin kendisi değil:

Markanın trende nasıl yaklaştığıdır.

Bazı örnekler:

  • Bir kafe zinciri trend müziğini kullanmak yerine baristanın kahve hazırlarken çıkardığı gerçek sesleri video hâline getirebilir.

  • Bir moda markası, yüzlerce kişinin yaptığı outfit transition trendini kendi atölyesindeki el işçiliğiyle birleştirebilir.

Böylece marka trendin içine girer ama trend tarafından yutulmaz. Trend bir araçtır; rotayı gösterebilir ama nereye varacağınızı siz belirlersiniz.


Trend Yaratmanın Görünmeyen Yolu

Bir markanın kendi trendini yaratması genellikle tesadüf değildir. Bunun arkasında:

  • Sabır

  • Tutarlılık

  • Ve biraz da inat

vardır.

Sosyal medyada kimlik oturtmak zaman alır. Ancak bir kez oturdu mu, kullanıcılar markayı hemen tanır.

O değerli tanıma anı şöyle başlar:
“Bu paylaşım kesin şu markanındır.” Trend yaratmak, her hafta yeni bir şey bulmak değildir. Bazen aynı şeyi istikrarlı biçimde yapmak trend yaratır.


Sürdürülebilir Sosyal Medya Duruşu

Trendlere yetişmek kısa vadeli bir koşudur.
Ama markaların yarışı maratondur.

Sürdürülebilir bir sosyal medya stratejisi, “Bugün ne moda?” sorusundan çok:

“Bizim kimliğimiz ne?”
sorusuna odaklanır.

Bir marka kendi sesini bulduğunda;

  • Trendi kendine göre uyarlayabilir,

  • Bazı trendleri tamamen es geçebilir,

  • Ama her zaman tutarlı kalır.

Bu tutarlılık, markayı büyüten gerçek güçtür.




Küçük Bir Deney

Bir sonraki paylaşımınızı planlarken şunu deneyin:

Trend bir sese, popüler bir formata atlamak yerine markanızın kendi hikâyesinden bir sahne seçin.

  • Bir çalışanınızın gün içinde söylediği bir cümle,

  • Bir müşterinin geri bildirimi,

  • Ofiste yaşanan küçük bir an…

Bu hikâyeyi sade bir şekilde paylaşın. Birkaç hafta sonra gelen yorumlara bakın.

Eğer “Tam sizlik olmuş” diyorlarsa, doğru yoldasınız.

Trendleri takip etmek kolaydır; çünkü yön bellidir ama kendi yolunu çizmek cesaret ister. Her trendin peşinden koşan markalar günü kurtarır. Kendi hikâyesini anlatanlar ise geleceği kurar. Sosyal medya bir sahnedir, ama herkes aynı şarkıyı söylemek zorunda değildir. Bazen sessizlik bile bir trendden çok daha fazla şey anlatır.

Melisa Kılınç

Bu gönderi Melisa Kılınç tarafından yayınlanmıştır.

TÜM YAZILAR

melisakilinc

YORUM YAZIN

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

12-04-2016

Dönüşüm türleri nelerdir? Dönüşümler nasıl yorumlanmalıdır?...

Dönüşümler reklamlarınızı tıklayan kullanıcıların, internet sitenizde hedeflediğiniz davranışlardan...

Dönüşüm türleri nelerdir? Dönüşümler nasıl yorumlanmalıdır?

06-01-2023

Uygulama Tanıtım Reklamları...

Son yıllarda akıllı telefon ve tablet kullanımının artmasıyla birlikte mobil reklam türlerinden biri olan...

Uygulama Tanıtım Reklamları

22-01-2019

Sevgililer Günü: Ürünleriniz Hazır, Peki Ya Reklamlarınız?...

2019’un Şubat ayına günler kala, sevdikleri için en özel hediyeyi arayan binlerce kişi, internet dünyasında...

Sevgililer Günü: Ürünleriniz Hazır, Peki Ya Reklamlarınız?
blog-reklamvermek-logo
  • Kalite Puanı
  • Görüntülü Reklam Ağı
  • SEO ve Web Tasarımı
  • Araçlar
  • Kariyer
  • Duyurular
  • Yapay Zeka
  • Sektör Analizleri
  • Instagram

Copyright © 2025 AdresGezgini | Tüm Hakları Saklıdır. Google Third-Party Policy / Disclosure Notice

  • 230687
+

Başarılı

Yorumunuz başarılı şekilde eklendi. En kısa sürede size geri dönüş yapacağız.

X

Başarısız

Yorum gönderilemedi. Lütfen boş alan bırakmayınız !