Arama Motoru Pazarlaması web sitelerinin bilinirliği ve tanıtımı için önemli bir kavramdır. Optimizasyon, arama motorlarının, organik arama sonuçlarında web sitelerini daha kolay taramasına yardımcı olan bir teknik düzenlemedir. Tıklama başına ödeme olarak adlandırılan PPC (Tıklama Başına Maliyet) ise web sitesi sahipleri tarafından arama motorlarının sponsor bağlantılarındaki reklamlar tıklandığında ve kullanıcı web sitesine yönlendiğinde yapılan ödemedir.
Web sitelerinin verimini artırmak sebebiyle hem arama motoru optimizasyonu hem de arama motoru pazarlamasından yararlanılır. Bazen ikisi arasında karşılaştırmalara gidilir ama farkların çok iyi irdelenmesi gerekir. Bu irdelemeyi, searchmetrics.com’un blog sitesinde yayınlanan, konuyla alakalı bir kaynağı baz alarak sizin için yapıyoruz.
İnternet reklamverenleri arasında sıkça sorulan soruya yanıt arıyoruz aslında. “Web sitem organik arama sonuçlarında 1.sırada olduğunda reklam vermeme gerek var mı?” Bu soru dijital pazarlamacılar için genellikle bir ikilemidir. Ek reklam harcamaları yapmak gerekli midir yoksa şirket sahibi olan reklamverenler için gereksiz bir harcama olarak mı görülür? Arama motoru optimizasyonu ve reklamlar bir arada yürütüldüğünde birbirini tamamlayarak çok daha etkili olur mu? Google’a sorarsanız ikisine de ihtiyaç vardır.
2011 yılında yapılan bir değerlendirmede, bir web sitesi incelenmiş, tüm parametreler göz önünde bulundurulmuş, istatistikler araştırılmış ve sonucunda optimizasyonun da reklamların da web sitesinin bilinirliğinde gerekli olduğu görülmüştür.
Araştırmanın sonucuna göre, web sitesine yapılan ziyaretlerin beklenen artışının, reklam kampanyaları olmadan gerçekleşmeyeceği de söylenebilmektedir. Bir dijital pazarlama ajansı olan Jellyfish, bu konuda bir araştırma yapmış ve bazı önemli noktaları belirtmiştir.
İki yöntem arasında karşılaştırma yapabilmek için öncelikle ürün yelpazesi açısından lider, hizmette çok yönlü, sektörde ilk 5’te yer alan önemli bir markayı ele alıp mevcut veriler değerlendirilir. Bu değerlendirme sırasında tabi ki varsayımları da göz ardı etmemek gerekir.
Marka sadakati ve etki alanının sürdürülebilmesi nedeniyle müşterilerin en az %50’si korunmalıdır. Kaynakta yer alan grafikler incelendiğinde reklamlar ve arama motoru optimizasyonu değerlendirmelerinin sonuçları hakkında bir fikir edinilebilir. Net bir değerlendirme yapmak zor olsa da ulaşmak istenen yol optimizasyon ile uzun vadede, reklamlar ile daha kısa zamanda kat edilebilir.
Gözlem amacıyla bir Cuma günü ortasında markanın reklamları kısa bir süre için açılmış ve markanın satışlarında buna bağlı olarak anlık bir artış görülmüştür fakat buna rağmen satışlar hala önceki haftanın gerisinde bulunmaktadır. Böyle bir durumda en dramatik bakış açısına göre reklamlar ile satışları arttırdıktan sonra, arama motoru optimizasyonu ile web sitesi bilinirliği daha uzun vadeye yayılarak devam ettirilmelidir.
Arama motoru pazarlaması dahilinde verilen reklamlar, sonuçları çok daha net ölçümlenebilir olduğu için reklamveren tarafından kanıtlanabilir ve görünürlüğü geliştirilmiş bir araç olarak bilinmektedir. O sebeple sıklıkla ve devamlı olarak tercih edilmektedir. Sonuca bakacak olursak arama motoru reklamları, reklamverenler için optimizasyonun yanında ne kadar önemlidir? Jellyfish değerlendirmelerine göre %100 zorunlu ve gereklidir.
Tüm markaların farklı kanallardan elde edebileceği muhakkak sonuçlar olabileceği gibi arama motoru reklamlarından da yararlanılmalıdır. Peki organik sonuçlarda 1. iseniz daha fazla reklama gerek var mıdır? Jellyfish buna da evet diyor ve arama motoru optimizasyonu ile ve arama motoru pazarlamasının birbirini tamamlayıcı bir şekilde kullanmanın her zaman elle tutulur sonuçlar doğuracağına inanıyor.